25 Aralık 2007 Salı

Tatil Dönüşü

Bir gelenek olarak derste 5 dakikamı köydeki öğrencilerimin tatilde ne yaptıklarına ayırdım. Ve bir yanıtla şaşkına uğradım. Sigara içmişler!! Bizim köyde böyle bir adet olduğundan bahsettiler. Bayramda büyükler çocuklara yaş ve cinsiyet ayrımı yapmadan sigara dağıtıyormuş bahşiş olarak. Diğer günler yasakmış ama.

İçmeyin, zararlı desen de fark etmiyor. Çocuklar bunu bayramın özelliklerinden biri olarak görüyor. Ne acaip. Velilerle konuşmak lazım.

18 Aralık 2007 Salı

3 Ay 20 Gün...

...dür buradayım. Bu yüzden, bayram tatili 4 gün olsa da upuzun yolu göze alıp eve gitmeye karar verdim.

Biraz şehiriçi otobüs, alışveriş merkezi, park ve öğretmen olmayan şık giyimli insanlar görmeye ihtiyacım var. Annemle babamı görmeye de.

Sıkıldım.

Tebdilimekanda ferahlık vardır.

17 Aralık 2007 Pazartesi

Bangır Bangır

Öğle araları köyde bazen müdür odasındaki tek bilgisayarımızdan müzik açarız. Müzik, odadan tüm koridorlara yayılır. Çaldığımız müzikler genellikle, zevklerimiz uyuşsun uyuşmasın, güncel pop, halk müziği ve sanat müziği olur. Bilgisayardaki müzikler, kendi arşivimizden getirip okulun bilgisayarına kopyaladıklarımızdan oluşmuştur.

Ben de bi' ara, bir şeylerle uğraşırken dinleyeyim diye bilgisayara sevdiğim şarkılardan atmıştım. Rock ağırlıklı... Geçenlerde bizimkiler yine müzik açmışlar. 'Zeytinyağlı yiyemem ammaaaan' falan çalarken birden bi' fark ettim, okulun koridorları "f*ck you, I won't do what you tell me" diye inliyor. Rage Against The Machine'den Killing In The Name.

Fırladığım gibi yerimden, müdür odasına vardım. Baktım, 'karışık çalma' özelliğini açmışlar media player'ın, arada benim müziklerden de seçiyor bilgisayar. Neyse ki okulda gıcık matematikçiden başka kimse sözleri anlayacak kadar İngilizce bilmiyor. O da ortalarda yoktu. Çaktırmadan hallettim durumu. Sonra da hınzır hınzır güldüm.

10 Aralık 2007 Pazartesi

Eski Belediye Başkanının Evi

Ben: Kumaş boyası satan bir yer var mı buralarda?
Terzi: Yok hocam ama bir dükkan var eski belediye başkanının evinin orda.
Ben: Neresi orası?
Terzi: (şaşkın) Bilmiyor musun?
Ben: Yok.

Çok karşılaşıyorum bu tarif şekliyle. Hala da eski belediye başkanının evinin nerede olduğunu öğrenemedim. Hayır, ben kendim yeni olduğumdan belediye başkanının eskisi yok benim için. Şimdikini bile bilmiyorum, onu nereden bileyim. Ama öğrenmek lazım belli ki.

Bu hafta sonu da meslek lisesinin veli toplantısı oldu. Kapıda böyle lüksünden bir araba. Hizmetliyle sohbet ediyoruz. 'Eski belediye başkanının arabası.' dedi.

Ben: Bu eski belediye başkanı bayağı önemli biri herhalde.
Hizmetli: Öyledir. Burada beş dönem belediye başkanlığı yapmıştır. Aşiretleri köklüdür. Çok önemli adam.
Ben: Evini de herkes biliyor.
Hizmetli: -gülerek- Doğrudur.

En kısa zamanda eski belediye başkanının evinin yerini öğrenmem lazım. Duyduğuma göre elektrikler de kesilmiyormuş onun mahallesinde. Taşınırız belki, kim bilir?!