25 Ocak 2008 Cuma

Tatile girdik! :)

24 Ocak 2008 Perşembe

Sawura Wako

Meslek lisesinin -ve tabii diğer tüm düz liselerin kullandığı- ders kitabı çok fena bir kitap. İçinde modern dil öğretimine dair neredeyse hiçbir şey yok. İsmi "An English Course For Turks". Bir İngilizce kitabının ismi böyle olur mu yahu? Hiç çekici değil. Eğlenceli olmalı dil öğretimi. Şarkı yok mesela kitapta. Anlamsız diyalogların bulunduğu bir kasedi var yalnızca, o da işe yaramıyor. Ben de bu açığı kapatmak için kendi arşivimdeki, dil öğretimi için yapılmış akılda kalıcı ritimli küçük şarkılar olan "jazz chant" leri kullanıyorum yeri geldikçe. Böylece derse biraz renk katabiliyorum.

Bu dönem, birinci dönem konularımı tamamladıktan sonra 1 dersim kaldı geriye. Onda da öğrencilerime jazz chant'lerden farklı olarak dünya müziklerinden örnekler dinletmeye karar verdim. MP3 çalarıma Simply World serisini, Pink Martini'nin "Hang On Little Tomato"sunu yükledim, bilgisayarımın hoparlörlerini çantama attım, okula vardım. Daha önceden haber uçurduğum için merakla bekliyorlardı. İngiliz, Japon, İtalyan, Fransız, Afrika müzikleri dinlettim. En çok "Cake"i beğendiler. Ama daha sonra şarkıları ardarda dinlediğimiz için ilgileri kayboldu. Bir tanesi "İsmail YK yok mu hocam?" diye sordu. Hoş, baştan bu soruyu soran öğrenciler de çıktı kimi sınıflarda. "Madem öyle, Türkçe bir şeyler de dinleyelim." deyip Bulutsuzluk Özlemi ve Bülent Ortaçgil şarkıları çaldım. "Ayna grubu mu?" diye sordular. Öğrencilerimin arasında Ayna grubu pek meşhur. Ayna grubu mu kaldı piyasada?! Neyse ki birkaçı "Yaşamaya Mecbursun"u hemen öğreniverdi de, ben de mutlu oldum.

22 Ocak 2008 Salı

E-okul

Öğrenci ve okul bilgilerinin internet ortamında yer almasını sağlayan, Milli Eğitim Bakanlığı'na ait sistem, "e-okul". Güzel aslında. Okulların denetlenebilirliğini artırıyor ve devletin vatandaşlarını daha kolay kayda almasını sağlıyor. Öğrencilerin her yıl fotoğrafı çekip ekleniyor, böylece fiziksel değişimleri yıldan yıla takip edilebiliyor. Sınavlarda da adayların kimlik bilgileri ve fotoğrafları buradan elde ediliyor; sınav sahteciliği zorlaşıyor.

Düşünün, doğunun bir ilçesine ait bir köydeki mezra okulunda kimlerin öğrenim gördüğünü fotoğraflı olarak öğrenebiliyorsunuz.

Fakat sınav sonuçlarının girileceği tarihlerde -M.E.B. tarafından belirlenen tarihler var- sistemi kullanmak sancılı bir hal alıyor, çünkü ülke çapındaki tüm öğretmenler sisteme aynı anda giriş yapıyor. M.E.B. ona da bir çözüm bulursa bu işi başarmış olacak.

17 Ocak 2008 Perşembe

% 95

Memurların yüzde doksan beşi yerli değil. Biz buraları topluca bırakıp gitsek en çok yöre halkı madur olacak. Yerli doktoru yok, öğretmeni yok, hemşiresi yok, maliyecisi yok... Hani demek istediğim, olur ya her yerde, yılların meşhur matematikçisi vardır mesela. Bir ailenin aralarında kuşak farkı olan bir kaç üyesini aynı öğretmen okutmuştur. Ondan konuşur, "Ne adamdı yaa!" diye gülüşürler aralarında. Burada öyle değil.

Biz velilere benim yukarıda kurduğum ikinci cümleyi kurduğumuzda, veliler güceniyor. Ama gerçek bu.

8 Ocak 2008 Salı

Tuz

Geçenlerde mahallemizin bakkalına sipariş vermek için telefon açtım.

Ben: 1 kilo domates, 1 kilo yoğurt, 1 paket puding.
Bakkal: Tuz mu?
Ben: Tuz değil. Puding.
Bakkal: Tuz mu?
Ben: Tuz değil, tuz değil. Puding.

Sonunda mesele anlaşıldı. 'Toz olan puding mi?' demek istiyormuş. Buranın insanı o'ları u şeklinde söylüyor. Çocuğa çucuk, korumaya kuruma, gole gul diyor. Geçen sene Türkçe öğretmenimiz bu yüzden çıldırma noktasına gelmişti. Çocuklar o'yu kapalı u, u'nun kendisini de açık u diye tanımlıyormuş. Bir an çıkıverdi aklımdan.

2 Ocak 2008 Çarşamba

Yine Mi Yazılı? Yine Mi Yazılı?

Döner dönmez üçüncü yazılılar sardı dört bir yanımızı.

Her yazılı hazırlayışımda aynı duyguları hissediyorum: Çok kolay hazırladım yahu. Bu kadar da olmaz ki?!

Ve tabii her yazılı yaparken de aynı duyguları hissediyorum: Çok mu zor sordum acaba? Değil aslında ama. Allah allah.