22 Kasım 2007 Perşembe

Meslek lisesinin hizmetlisi İngilizce'ye meraklı. İyi niyetli, yardımsever de bir insan. Bana İngilizce'yi öğrenmeye çalıştığı kitabı gösterdi, ben de ona "Çalışırken takıldığın yerler olursa gelip sorabilirsin." dedim. Çok mutlu oldu. İkinci tenefüs kitapla yanıma geldi. Bir sayfasını açtı ve "Şu kısım İngilizce, şurada da Türkçesi var, değil mi?" diye sordu. "Evet." dedim. Teşekkür edip gitti. Şaşkın şaşkın arkasından baktım, gülümsedim.

3 yorum:

kazuo dedi ki...

Hocam, blogger'lar arasında da İngilizce öğrenmeye meraklı olanlar var. Mesela ben.

İngilizce öğrenmek neler yaptığımı anlatayım da ciddiyetimden emin olabilin.

Önceleri, lisede de kullandığımız "English Grammar In Use"ı bir akşam üstü alarak başladım işe. 10 - 15 konu çalıştıktan sonra, "Madem benim hedefim Kpds, bırak bu kitabı" dedim kendi kendime. Ufak bir araştırmadan sonra Cesur Öztürk'ün kitaplarından birini aldım. Bu sefer de bu kitap benim seviyemi çok çok aşıyordu.

Tam bu sırada Daylight setlerinden haberim oldu. Kpds Uds setini aldım hemen.

Ancak bilgisayar başında oturup bu seti izlemek, uykumu getirmekten başka bir işe yaramıyordu. Doğru olmayan bir şey vardı. E ne demişler: "Seyredilerek öğrenilseydi, kediler kasap olurdu."

Doğru yolu bulmam çok sürmedi. Birkaç gün sonra gidip bir vcd player aldım. Artık seti televizyonda izliyor ve televizyonun yanındaki masaya defterimi koyarak notlar alabiliyordum. Yakın bir zamanda notlarımı tamamlayacağım. Sonra yeni aldığım Creative Zen medya oynatıcı ile beynimi yıkayana kadar dersleri tekrar tekrar izleyeceğim.

Bir sonraki aşamada, aldığım soru bankasıyla sorular çözeceğim, en son olarak da Cesur Öztürk'ün kitabına geri döneceğim.

Ama şunun da farkındayım ki, kafamdanki sorulara cevap bulmadan İngilizce öğrenmem çok zor olacak.

Acaba bana da yardımcı olabilir misiniz? Cevabınız müspet olursa bir e-mail adresi ayarlarız bu süreç için.

Suricata dedi ki...

İngilizce öğrenmeyi gerçekten aklınıza koymuşsunuz. Çok da güzel bir çaba sarf ediyorsunuz fakat ben size yardımcı olamayacağım.

Bana sorarsanız, işinin ehli öğretmenlerin ders verdiği bir dil kursuna katılmak insanın kendi kendisine çalışmasından çok daha iyi sonuçlar veriyor.

Kolay gelsin.

kazuo dedi ki...

Peki.