27 Şubat 2008 Çarşamba
Sonunda Gördüm

*İLSİS: İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri Yönetim Bilgi Sistemi
25 Şubat 2008 Pazartesi
"Gözlerin mi doldu?" "Yok, gözüme toz kaçtı da."

24 Şubat 2008 Pazar
20 Şubat 2008 Çarşamba
Asaletin Bedeli
15 Şubat 2008 Cuma
Oldu Mu O Kadar?
Buraya geleli tam bir yıl oldu. Şubat tatilinde görüştüklerim, bir yıl önce burası hakkında kendi aklıma takılan soruları bana sorunca içten içe onları yadırgamam, burayı benimsediğimi fark etmeme neden oldu. Oysa okulumun adını bilgisayar ekranında gördüğümde şimdi aklıma geldiği için utandığım sorular uçuşuyordu kafamda.
Elbette burası her şeyin mükemmel olduğu bir yer değil. Şehirleşme bakımından altyapı sorunları var, örneğin elektrikler sürekli kesiliyor, fakat burası Anadolu’nun herhangi bir ilçesinin koşullarında. Apartmanları, marketleri var. Çok çeşitli olmasa da dışarı çıktığımızda oturabileceğimiz, alışveriş yapabileceğimiz yerler var. İlginçtir, ailelerin gittiği canlı müzik yapan mekanlar var. Her köyün, mezranın güzelce okulu, yolu, sağlık ocağı var. Yaşama bakımındansa belki de çoğundan daha iyi çünkü halkı tutucu değil. Yine de yöre kadınlara, gençlere, çocuklara ve doğaya karşı zihniyetini değiştirmeli. Bu genellemeden kimi velilerimi ayrı tuttuğumu belirtmek isterim.
İnsanların maddi refahı düzeyi her yerde olduğu gibi. Yani fakiri de var zengini de. Sokaklarda jipler görebilirsiniz. Ama daha önce “Büyük Adam Yüzlü Çocuklar” yazımda belirttiğim gibi zenginlik anlayışı farklı olduğundan aileler yardıma muhtaçmış gibi görünüyor. Hani turistik amaçlı gelen biri, aklına önceden yazdığı düşüncelerinin de etkisiyle, burası hakkında çok kötü bir tablo çizebilir, fotoğraflarla da bu gerçek olmayanı kanıtlayabilir.
Teröre gelince, kurşunlar havada uçuşmuyor ama, terör tehlikesinin varlığını her daim hissediyoruz. Örneğin köye giderken arama noktalarından geçeriz. Ya da kimi günler asker bizi dışarı çıkmamamız gerektiği konusunda uyarır.
Bir de dil sorunu var ki o gerçekten de kafamda kurduğum gibi çıktı. Halk, zorunda kalmadıkça Türkçe konuşmuyor; öğrenciler kendini ifadede zorlanıyor. Biz ise yanımızda Türkçe konuşulmadığı zaman kendimizi dışlanmış hissediyoruz. Yine de bize karşı sergilenen ciddi bir ırkçı tutum yok.
İlk yılımın raporudur.
11 Şubat 2008 Pazartesi
Tatilden Çıktık
-Mayın çıkmaz, merak etmeyin. Zaten artık hedef siviller değil. Askere yönelik uzaktan kumandalı bombalar kullanılıyor. Son dönemde de buralarda hiç çatışma olmadı.
-Son dönemden kastınız?
-Son iki-üç ay.
-(derin bir) Hımmm.
Sonra öğrencilerimize verecekleri "Patlayıcıları Tanıma Eğitimi"nden bahsetti. Yörede hızlı 95-96 yıllarından arta kalan el bombaları ve mayınlar toprağa gömülü halde mevcut bulunabiliyor. Bu patlayıcılar yağmur gibi doğal olaylarla gün yüzüne çıkıyor; patlayıcıları bulup oyuncak sanan çocuklar ölümcül yaralar alıyor. Öğrencilerimizin bu gibi olaylara kurban gitmemesi için eğitimi almaları gerek.
Eğitimde gösterilmek üzere, buralarda bulunması muhtemel bütün patlayıcılardan birer örnek getirilecekmiş.
Ben hayatımda, savaş müzelerindekinden başka, hiç el bombası görmedim.