15 Şubat 2008 Cuma

Oldu Mu O Kadar?

Buraya geleli tam bir yıl oldu. Şubat tatilinde görüştüklerim, bir yıl önce burası hakkında kendi aklıma takılan soruları bana sorunca içten içe onları yadırgamam, burayı benimsediğimi fark etmeme neden oldu. Oysa okulumun adını bilgisayar ekranında gördüğümde şimdi aklıma geldiği için utandığım sorular uçuşuyordu kafamda.

Elbette burası her şeyin mükemmel olduğu bir yer değil. Şehirleşme bakımından altyapı sorunları var, örneğin elektrikler sürekli kesiliyor, fakat burası Anadolu’nun herhangi bir ilçesinin koşullarında. Apartmanları, marketleri var. Çok çeşitli olmasa da dışarı çıktığımızda oturabileceğimiz, alışveriş yapabileceğimiz yerler var. İlginçtir, ailelerin gittiği canlı müzik yapan mekanlar var. Her köyün, mezranın güzelce okulu, yolu, sağlık ocağı var. Yaşama bakımındansa belki de çoğundan daha iyi çünkü halkı tutucu değil. Yine de yöre kadınlara, gençlere, çocuklara ve doğaya karşı zihniyetini değiştirmeli. Bu genellemeden kimi velilerimi ayrı tuttuğumu belirtmek isterim.

İnsanların maddi refahı düzeyi her yerde olduğu gibi. Yani fakiri de var zengini de. Sokaklarda jipler görebilirsiniz. Ama daha önce “Büyük Adam Yüzlü Çocuklar” yazımda belirttiğim gibi zenginlik anlayışı farklı olduğundan aileler yardıma muhtaçmış gibi görünüyor. Hani turistik amaçlı gelen biri, aklına önceden yazdığı düşüncelerinin de etkisiyle, burası hakkında çok kötü bir tablo çizebilir, fotoğraflarla da bu gerçek olmayanı kanıtlayabilir.

Teröre gelince, kurşunlar havada uçuşmuyor ama, terör tehlikesinin varlığını her daim hissediyoruz. Örneğin köye giderken arama noktalarından geçeriz. Ya da kimi günler asker bizi dışarı çıkmamamız gerektiği konusunda uyarır.

Bir de dil sorunu var ki o gerçekten de kafamda kurduğum gibi çıktı. Halk, zorunda kalmadıkça Türkçe konuşmuyor; öğrenciler kendini ifadede zorlanıyor. Biz ise yanımızda Türkçe konuşulmadığı zaman kendimizi dışlanmış hissediyoruz. Yine de bize karşı sergilenen ciddi bir ırkçı tutum yok.

İlk yılımın raporudur.

4 yorum:

Adsız dedi ki...

merhaba blogunuzu bugun kesfettim bir kac saattir aralarda vererek tum yazdiklarinizi okudum cok hosuma gitti, tebrikler hem bizleri bir nebzede olsa bilgilendiriyorsunuz hemde belkide ileride hayat sartlariniz degistiginde unutulacak anilarinizi saklamanin bir yolunu bulmussunuz tebrikler :)

Esra

Adsız dedi ki...

Doğuda korkulacak birşey yok ama hep bize öcü gibi gösteriliyor..

Suricata dedi ki...

Esra Hanım,
Güzel sözleriniz için teşekkür ediyorum. Yazdıklarımı beğendiğinize çok sevindim. Sizi gülümsetebildiysem ne mutlu bana.

Yurtdışı Eğitim,
Sizinle aynı görüşteyim. 80 sonu 90 başı öyleymiş (yerli arkadaşlarım anlatıyor) ama şimdi değil. Burada çalıştıktan sonra doğunun her yerini korkusuzca gezerim .

Yurtdışı Eğitim dedi ki...

Blogunuzu yeni gördüm ve yazınızı çok begendım, kaleminize sağlık..
çok güzel bir dille anlatmışsınnız