27 Eylül 2007 Perşembe

Babu

Meslek lisesi öğrencileri için okula servis var. Evim uzakta olduğundan ben de bu öğrenci servisine geçen haftadan beri biniyorum. Yoksa okulla ev arası yürüyerek tam yarım saat sürüyor. Fakat servisin şoförüyle baştan beri bir türlü konuşamıyorum. Cesaretsizliğimden değil, birbirimizi anlayamadığımızdan. Üç kere denedim. Sorduğum her şeye kırık Türkçe'siyle başka yanıtlar veriyor, ben de her seferinde aldığım cevaplardan tatminsiz, içimden 'sonra bir daha konuşayım' diyerek yanından ayrılıyorum. Adam sürekli sinirli ama komik bir sinirliliği var, aceleci. Esmer, sıska, ince bıyıklı, kepçe kulaklı, kısa boylu, hafif kambur. Amerikan filmlerindeki Hintli taksi şoförlerine benziyor. Servis çok eski, üstelik şoför mahalinde cırtlak renkli yapma çiçekler asılı. Adamın bir tek adı 'Babu' değil; Cabo, yani Cabbar. Bir gün ağzımdan Babu kaçıverecek diye korkuyorum.

Hiç yorum yok: