17 Eylül 2007 Pazartesi

Okul Açıldı

Düşündüğüm gibi olmadı. Öğrencilerimizin çoğu, özellikle ikinci kademe yani bizim kademe, okula gelmedi. Yine de gelenlerle yaz tatilinden bahsettik. Bir kısmı Düzce taraflarına fındığa gitmiş, bir kısmı da Ege'ye domatese. 'Öğreaaatmaaanii, orada doma diyorlar!' Parasal ihtiyaçtan çok, gezmek görmek amacıyla gittiler oralara. Yoksa bizim köy öyle fakir değil. Ama gezememişler söylediklerine göre. Bir tek çalıştıkları tarlaları, kaldıkları evleri bir de yolda nerelerden geçtilerse oraları görmüşler. Biraz hayal kırıklığı vardı sözlerinde. Biri gurbetin ne kadar zor olduğundan bahsetti. Biz iyi dayanıyormuşuz ona göre. Doğrudur dedim.

Günün geri kalanında sınıfları düzenledik. Sonra cumadan sözleştiğimiz üzere ağanın evine gittik. Ağa yine ortalarda yok. Karısına nedenini sorduk. Kadın bizim geleceğimizi söylememiş. Biraz daha üstüne gidince, ağanın karşı çıktığı şeyler hakkında söz söyleyemediğini, söylerse üzerine kuma gelmesinden korktuğunu belirtti. Bence bize abartarak anlatıyor. Israrla onun kızını okula göndermek isteyip istemediğini sordum. Bu sefer kaçamak cevaplar vermedi. İsterim dedi. Sonra da ağanın üzerinde etkisi olan amcasından bahsetti. O ılımlı yaklaşıyormuş eğitime. Onunla konuşup desteğini alırsak belki bu işi başarabilirmişiz. Adamın adını, adresini aldık. Bu sefer en azından elimizde bir şeyler olduğundan daha umutlu ayrıldık evden. Oradan okumak isteyen diğer kızımızın evini ziyaret ettik. Bu evin babası da ortada yoktu. Anneyle konuştuk. Bin türlü bahane öne sürdü. Servis yokmuş, olsa da paraları yokmuş, paraları olsa da kızın köyde adı mı çıkarmış, oralara nasıl göndersinlermiş (Oralar köye arabayla 15 dk uzaklıkta.). Baktık bahaneler bitmiyor, biz de can damarından girdik söze: Okursa maaşlı işi olur, size bakar. Bunları söyleyince yumuşadı. Dört sene dedik, dört sene sonra ayda 800 lira kazanabilir. Hem de köydeki anaokulunda. Kız meslekte sadece kız çocukları öğrenim görüyor, servisi milli eğitim müdürlüğü ücretsiz sağlıyor. Öğrenciler her ay, ilköğretimde olduğu gibi, karşılıksız para da alıyor devletten. Kızlar okulu bitirince de ana okullarında usta öğretici oluyorlar, hemen iş bulabiliyorlar. Hem biz yardımcı oluruz o okurken. Bayağı etkili oldu sözler, ama anne topu babaya atmaktan da geri kalmadı. Adam şehir dışındaymış, bir hafta sonra gelecekmiş. Bunları ona da söylemeliymişiz. Söyleyeceğiz tabii. O vakte kadar da hem servis araştıracak hem de kız meslek lisesine durumdan bahsedip desteklerini almaya çalışacağız. Kayıt tarihleri geçti ama böyle bir durumda sorun çıkartacaklarını sanmıyorum.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Sana sen diyeceğim yaşca neredeyse annen sayılabileceğim için.
Seni hiç tanımıyorum. Bahsettiğin yerlerde hiç bulunmadım. Zorlukları, sıkıntıları böyle sakin ve güzel anlatabildiğin; doguda bir yerlerde böyle işler yapabildiğin için seninle gurur duyuyorum. Emeğine sağlık. Sağol..
İnci..

Suricata dedi ki...

İnci Hanım,
Güzel sözleriniz, biz doğuda görev yapan öğretmenleri daha çok heveslendiriyor. Çok teşekkür ediyorum.