14 Eylül 2007 Cuma

Yılmadık

Ağanın kızının en azından Kız Meslek Lisesi'ne yazdırılması için verdiğimiz çaba sürüyor. Anneyi ziyaret ettik. Biliyoruz ki babaları etse etse anneler ikna edebilir. Fakat anne pek ikna olmuşa benzemiyor. Daha çok bizi bir an önce başından savmak telaşında. Sürekli 'Babasıyla konuşun.' diyor; 'Babası şimdi evde yok.'. O Kürtçe konuşuyor, biz Türkçe; öğrencilerimiz çevirmenlerimiz. Bir sonuç alamıyoruz ama pazartesi tekrar gelip hem kendisiyle hem de ağayla konuşacağımıza dair söz alıyoruz. Evlerimize gitmek için servise bindiğimizde ağayı evden çıkarken görüyoruz. Bu bizi daha çok hırslandırıyor.

Hiç yorum yok: